3 Haziran 2011 Cuma

Kara kışlar

"Bilsen ne çok şeydin sen
Yazık aynıydı her giden
Yok ah kalbim yok
Sevgiler çok insafsız
Yarını yok
Ağlarım gün geçmez ağlarım
Öfkeyle sustum diye ardından
Kaybolur gibiydi yüreğim
Öyle derin ve öyle kederli
Çok kara kışlar gördüm ben
Yine pes etmedim
Çok ayrılıklar gördüm ben
Yine yenilmedim"
 Ne zaman bu şarkıyı dinlesem sanki hissetmem gereken bir duygu varmış da o duygu içimin derin ve karanlık bir köşesinde unutulmaya yüz tutmuş gibi hissederim.
 Bu şarkının benim için bir anlamı olmalıydı. Olmalıydı ama ne? Neydi iki dudak arasından çıkıp da gönlümde yoğuramadığım bu duygu? Of of! O sigara dumanları, o içten haykırışlar, hüzünlü ve bitkin simalar...
 Evet, buldum. Belki de boşlukta gezinen çocukluk hatıralarımda olmalı cevabı. İşimin gücümün, gelecek kaygımın, kapımı çalmadığı bir zamanda; bu şarkıyı dinlemek, o sahneleri izlemek... Bu olmalı cevap, bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder